Panelin oturum başkanlığını KTO Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Dülger yaptı. Panele ayrıca Yrd. Doç. Bilge Banu Sarıhan ve Konya İl Müftülüğü'nden Ümmügülsüm Parlar katıldı. Panelistlerce katılımcılara; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin 3 boyutlu değerlendirme yapıldı. Üç ayrı sunumun gerçekleştirildiği panelde geri bildirim çalışması ile tartışmalı soru cevap kısmı da yer aldı. Panelistler tarafından yapılan ortak değerlendirmede ortaya çıkan sonuçlar şu şekilde açıklandı: “Bugün, toplumda cinsiyete yönelik algı hala geleneksel kalıplar içerisinde ele alınıyor. Bu kalıplara göre kadınların sorumluluğu ev içerisindeki dört duvarla sınırlandırılıyor. Dolayısıyla 8 Mart 2012 tarihinde yapılan yasal düzenlemelerle birlikte, her ne kadar şiddeti önlemek amaçlandıysa da bunun alışılagelmiş ataerkil toplum yapısındaki ve bireylerdeki zihinsel dönüşümü sağlayacak alt yapıyı sağlamlaştırmak gerekir. Şiddeti önleme konusunda atılacak ilk adım, toplumsal cinsiyet ayrımcılığının ve özellikle aile içi şiddetin olası nedenlerini belirlemektir. Aile içindeki kadına yönelik şiddet, statüsü ne olursa olsun birçok kadının gerçeği olmakta, çok sayıda toplumsal faktör, aile içinde kadına uygulanan şiddeti ortaya çıkarmakta, meşrulaştırmakta ve pekiştirmektedir. Ayrıca kadınlar yaşadıkları şiddetin sorumlusu olarak görülmekte, şiddetin hak edildiği inancı toplumda yaygın olarak varlığını sürdürmektedir. Özellikle ‘öğrenilmiş şiddeti’ önlemek amacıyla çocukları yetiştiren annelere ve ilköğretim eğitmenlerine büyük görev düşmektedir. Şiddeti önlemek için yapılabilecek ilk çalışma bu iki hedef kitleye yönelik olmalıdır.”
(MÇ-FM-Y)
29.03.2012 17:05:36 TSI
Kaynak: İhlas Haber Ajansı
Son Güncelleme: 29.03.2012 17:07